Dekanlığımızdan 14 Mart Tıp Bayramı Kutlama Mesajı



14 MART TIP BAYRAMI KUTLU OLSUN

PANDEMİ MÜCADELESİNİN KAHRAMANLARINA İTHAF OLSUN

14 Mart Tıp Bayramı her sene başka bir heyecanla yaşanırken, bu sene 2021 yılında bambaşka tarihsel bir önem taşıyor. Bütün bir yılı SARS-CoV2 virüsüne karşı mücadele ile geçirdik ve pandeminin yükünü en çok sağlık çalışanları taşıdılar. Bu süre zarfında çok sayıda sağlık çalışanımızı kaybettik. Bu anlamıyla 14 Mart, hastalarının yaşamını kurtarmak için can veren meslektaşlarımız başta olmak üzere, mücadelenin her evresinde emek veren sağlık çalışanlarına ithaf edilmeyi hak ediyor.

Hekimler ve sağlık çalışanlarının verdikleri emekler çok yönlü, çok katmanlı idi. Dünyayı sarsan salgın hastalık karşısında bir an bile gözlerini kırpmadan, pes etmeden hastalarına yardıma koştular. Virüs ile bilgilerin çok yetersiz olduğu koşullarda, yayılma nedenini, tedavi yöntemlerini, nasıl korunacağımızı araştırmaya kendilerini adadılar. Neredeyse hiç dinlenmeden, ailelerini ve yakınlarını göremeden süren zorlu çalışma saatlerinde, yoğun bakımda olanlar başta olmak üzere tüm hastalarına moral kuvvet olmaya çalıştılar.

Şüpheli durumlarda testler yaptılar, sadece hastanelerde değil filyasyon ekipleriyle ev ev, sokak sokak dolaştılar. Evlerde tedavi gören hastaların takibini yaparak, onlara ilaç temin ettiler. Bütün bu zamanlarda, belki onlardan başka kimsenin yapmak zorunda kalmadığı işleri yaparken, maskelerini ve gözlüklerini bile hiç çıkaramadılar. Yüzleri bütün fedakarlıklarının izlerini taşıdı…

Bütün bu sebeplerle bu sene 14 Mart, tıpkı Tıp Bayramına ruhunu veren tarihi olaylarda olduğu gibi, kahraman sağlık çalışanlarına adanmalıdır. Tıp Bayramı’nı kutlamak kadar onun tarihsel anlamını hatırlamak da önemlidir ve bugüne anlamını veren tarihte yine hekimlerin ve tıp öğrencilerinin benzer fedakârlıkları vardır.

14 Mart, hem hekim olarak bir anlamda varlığımızı borçlu olduğumuz modern anlamda tıp eğitiminin başladığı tarihtir, hem de hekimlerin ülke tarihinde rol aldıkları, etki yarattıkları tarihtir.

Ülkemizin ilk Tıp Fakültesi'nin öğrencileri, ülkelerinin tarihiyle her zaman ilgili oldular. Tıbbiyeliler, 22 Aralık 1908'de Haydarpaşa'da ünlü saat kulesine 'Esir olmaz bu Tıbbiye' pankartını asmışlardır.

1911-12 Osmanlı-İtalyan ve Balkan Savaşlarında cephede Tıbbiyeliler vardır. Yine 1914 Birinci Dünya Savaşında Doğu cephesinde tifüs salgınında Tıbbiyeliler ağır kayıplar vermiştir.

Tıbbiyelilerin özgürlük mücadelesi ve Kurtuluş Savaşı sırasındaki kahramanlıklarının doruk noktası ise Çanakkale Savaşıdır. 1915 yılında Haydarpaşa Tıp Fakültesi'nin birinci yıl öğrencilerinin tümü gönüllü olarak askere alınmıştır. 18 Mayıs günü ise bu öğrencileri hepsi birden şehit olmuşlar, 1921 yılında Tıbbiye hiç mezun verememiştir.

Birinci Dünya Savaşının sürdüğü 1919 yılının 14 Mart'ında, ilk Tıp Bayramını da Tıbbiyeliler kutlamıştır. İstanbul'da işgal vardır ve Tıbbiyeliler Kadıköy'de bir salonda, son derece güzel ve özenli bir tören düzenlerler. İşgal karşısında, kendilerini bu kutlamayla ifade etmektedirler ve yalnız değildirler. Tıp tarihinde çok önemli yerleri olan, Dr. Fevzi Paşa, Dr. Besim Ömer Paşa, Dr. Akil Muhtar (Özden) gibi hocaları da, törene katılmışlardır.

Ne yazık ki, sonraki yıllarda 14 Mart kutlamaları kesintiye uğrar. 1937 yılından itibaren Tıp Bayramı olarak yeniden 14 Mart günü kabul edilir. Bunun gerekçesi de, daha önceki eğitimden farklı olarak, 14 Mart'ta Tıbhane-i Amire'de başlayan tıp eğitiminin hiç ara vermeden devam etmesi ve devamlı kendini yenilemesidir. Modern tıp eğitiminin kuruluş tarihine atıfla, 14 Mart yıllardan beri tıp bayramı olarak kutlanmaya devam etmektedir.

Tıbbın da, bayramımızın da giderek geliştiği, tüm toplumun sağlıklı ve mutlu yaşadığı günlere kavuşmak dileği ile kutlu olsun…

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞI







Bu içerik 12.03.2021 tarihinde yayınlandı ve toplam 890 kez okundu.